30 Ekim 2010 Cumartesi

Bu da Gitti..


O gittikten sonra uyandığında, yarı çıplak oturup yatakta ‘bu da gitti’ diye düşüneceğini bildiği için terketmemişti seni daha önceleri. Gidişinin sende bu etkiyi uyandırması, ne onun eksikliğiydi ne de senin maymun iştahın. Hata yoktu, doğru da yoktu. Yalnızca ‘uyanmak’ ve uyanır uyanmaz ‘yalnız olduğunu hissetmek’ vardı. İkiniz de hissettiniz, derin derin. Sen çirkindin; yeşil gözlerin dalmıştı yatağın ucuna, gözbebeklerin büyümüş, hata bulmaya çalışırken kendinde, başarısızdın yine her zamanki gibi. Onun gözleri ıslaktı, denizi kokluyordu. Cevap bekliyordu rüzgardan. Hatta emin bile değildi gitme kararından, dönerdi belki ama ‘niye geldin’ dedirtmek istemedi sana.

İsterdin sen de aslında ‘Geri dön’ diyebilmeyi, beceremezdin. Bu da senin yetisizliğindi işte. Çocukluğundan beri kaybolan şeylerin kaybolduğu düşüncesini yoksayardın; oturup düşünürdün daima ve aynı sonuca varırdı fikrin:

“Bu da gitti.”

13 Ekim 2010 Çarşamba

Bugün Çok Güzeldiniz..


Sabahları kitap okumak, alışkanlıklarım arasında değildir. Bugün sırf metrobüste okuyabilmek için ayrı bir çantaya koydum 'aşk'ı ve bütün gün taşıdım. Okudum yolda. Otobüsten indiğimde İstanbul çok güzel göründü gözüme. Hafif yağmur, ılık rüzgar.. Kitabın etkisi eğildi bu, ben zaten seviyorum bu şehri.

Metroda ney çalan adamı dinledim müzikçalarımı durdurup. Hüzünlü şarkı dinlemeyi de sevmem sabahları ama, bildiğim bir melodiydi çaldığı. Huzur buldum.

Seyrettiğimiz film de günün enerjisine eşlik edercesine neşe vericiydi.

Benim de eksiklerim var yaşamımın içerisinde, herkes gibi, o ünlü kızınki gibi.. Ama onları yazmak istemiyorum. Hüzünlenmek değil, mutlu olmak ve yazının sonunda yüzlerinizde oluşacak küçük bir gülümseme hayal etmek istiyorum. Zira bugün, uzun süre sonra mutluluğu hissettim tekrar.

Çok büyük mutluluk planlarım yok. Bazen ılık hava, bazen bir film, bazen bir dost, bazen bir çift güzel söz.. Sadece biri yeterken gülümsememe, şans benimleydi ki, bugün hepsi benimleydi. Teşekkür ederim Tanrı'm.

Bugün çok güzeldin 13.10.2010
Bugün çok güzeldin İstanbul,
Bugün çok güzeldin Djarium Black,
Bugün çok güzeldin Mammuth,
Bugün çok güzeldin Elif,
Sevgiyle.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Şarkıdan Plaster..


Bazen daha müziğini duyar duymaz iç geçirdiğim şarkılar var. Aklımdan geçenlerin jeneriği gibi. Hatta daha çok jeneriğe uygun şeyler geçer aklımdan.

Şarkıların yeri yara bandı gibidir bende. Bir yerim kanamıyorsa oraya bant yapıştırmam. Yapıştırsam bile o küçük tedavinin huzurunu hissedemem. Gerçek yaraların üzerine şefkatle oturan bantlar kadar olmaz hiçbiri.

Şarkılar da öyle. Bana iç geçirtirken oturuyorlar yaralarımın üzerine. Gözlerim takılıp da bir noktaya, kitleniyorsa aklım bir anıya, bir adama; o şarkı yapışıyor demektir o anının sancısına.

Tekrar tekrar dinlerim işte o şarkıyı. Kabuk tutunca da yaram, çıkarırım yarabandımı. Yeni bir anı, yeni bir acı oluncaya dek unuturum sancımak nedir bir şarkıda. Umursamam şarkıların şefkatlediği anılarımı.

*Teoman - Mektup:
http://fizy.com/s/1ajewr