28 Nisan 2010 Çarşamba

İlk Defterim'e Mektup..


Merhaba Sevgili.. Eski Sevgili..

Nasılsın görüşmeyeli? Neler değiştirdin benden sonra hayatında..?

Beni soracak olursan 'iyi'yim. Tatlı bir sonun ardından soğuk bir bekleyiş atlattım. Dostlar tuttu elimden ısınırken, benimse başım hep biraz arkaya dönüktü. Hala pervasız bir aptal olsaydım bedenimi de döndürüp geriye, koşardım geçmişe. 'Bilmek' gerçekleri, yalnızca gözlerime söz geçiremedi işte, herneyse..

Bugün farkettim ki sen, benim ilkokuldaki yazmayı öğrenme çabamdın. Kalem tutmayı yeni öğrenmiş, hevesle çiziktiriyordum harfleri defeterime. Giderek daha güzel yazıyordum, kalem yakışıyordu elime. Yazmayı geçekten öğrendiğimde defterimin 'son' sayfasına gelmiştim.

Yazmak hoşuma gitmişti, evet. Ve, bana öğrenmeyi bağışlayan o ilk defter de bitmemişti gerçekte.. Başlangıçtı o.. Bir ilkokul çocuğunun aptalcasına saf azmiyle dolu o defteri kapattım ben de.

Daha yeni defterlerim de olacaktı, daha güzel yazılar da yazacaktım ama yazmayı öğrendiğim o 'ilk' defterim olmayacaktı hiçbiri. Evet, daha düzgün yazacağım diğerlerine, ama 'sana' yazdığım çarpıklıkta sevimli olmayacak hiçbiri..

Sen benim o ilk defterimdin öğrenmeye çalıştığım çiziktirmeyi.. Kaybettim seni, sana tüm yazdıklarımla..

Sen o defter gibi sessiz ve beyazdın. Ben çırpınırken sana yazmayı öğrenmek için, yalnızca baktın bana sakince. Ve tertemizdin yeni bir başlangıç için. Ben kirlettim seni gereksiz yalpalayışlarımda..

Ama bilmeni isterim ki,hayatımda ilk defa bir şeyi kirlettiğim için pişman olmadım. Şimdiye dek gördüğüm en tatlı kirli şeydin. Kirlenmek her an güzeldi zira..

Şimdi diyorsan eğer 'ben neymşim..!' diye, şaşırman mümkündür. Çünkü 'benim gördüğüm sen'sindir anlattığım..

Ellerini özleyeceğim,
Hoşçakal..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder